3 Ağustos 2009 Pazartesi

EVLİLİK YILDÖNÜMÜ UNUTMA GEYİKLERİ

'Bilerek unutmuş gibi yaptım Türkan'cığım. Sanki evlilik yıldönümümüz denince 1 yıl daha geçmiş, sen 1 yaş daha yaşlanmışsın, ben de senin yaşını yüzüne vuruyormuşum gibi geliyor da, o bakımdan yani!'

'Yahu Handan, tam sana en pahalısından bir hediye alıyodum, bir an düşündüm; evlilik yıldönümü, sevgililer günü, anneler günü... Bunlar hep tüketim ekonomisinin dayattığı harcama tuzakları değil mi? Ve dedim ki kendi kendime, benim Handan'ım bu tuzaklara düşmemi istemez. Düştüğümü görürse de beni eskisi kadar sevmez. Yanılmıyorum değil mi hayatım?!'

'Heyyooo... Kazandım işte kazandım! Bizim Salih'le iddiaya girmiştik, takım elbisesine! Ben evlilik yıldönümünü unutmuş gibi yapıcam, benim hatun da bana acayip bozuk atacak dedim... Salih, 'Yenge öyle şey yapmaz' dedi. İddiayı ben kazandım. Aslan karım benim!'

'Hiç unutur muyum Merve ya?! Unutmadım tabii. Sadece seni görünce aklım başımdan gitti. Adımı unutmadığıma dua et. Yalanım varsa Tuncay demesinler. Yoksa Ekrem miydi?'

'Evlilik yıldönümümüzü mahsus unuttum. Bir sor 'niye' diye. Çünkü bu evlilikten çok sıkılmışım da yılları sayıyormuşum gibi hissettim birden ve çok saçma buldum bu adeti. Yemek yerken biri lokmalarımı sayıyormuş gibi yahu. Çok saçma değil mi sence de?!'

'Evlilik yıldönümü aslında yanlış kutlanıyormuş. Daha doğrusu aslında kutlamamak gerekiyormuş. Eğer kutlarsan 'oh be bu yılı da bi şekilde kazasız bitirdik. Nasıl dayanıyorum ben bu adama veya kadına valla pes' anlamına geliyormuş. Hani zor bi şeyi başarınca kutlar ya insan. Onun gibi...'

'Ya biliyorsun, Portekizli bir bilim adamı yılların aslında 1 saniye uzun olduğunu keşfetti. Bu hesaba göre milyonlarca yıldır bu böyleyse, ekle o 1 saniyeleri uç uca... Ben hesapladım. Evlilik yıldönümümüz tam 6 ay sonra...'

'Hani o gün nikah masasında ayağına biraz sert basmıştım da, iki hafta alçıyla gezmiştin ya... İşte o acıyı sana tekrar hatırlatmamayım dedim bebeğim. Fena mı ettim?! Ben seni üzmek ister miyim hiç?!'

'Sen kimsin? Adın ne? Ne arıyorsun bu evde? Ben kimim? Niye buradayım? Ne evlilik yıldönümü? Ben evli miyim ki? Hatırlamıyorum. Annnneeee. Aaahhh Başım. Hatırlıyorum. Evet. Başıma tuğla düşüyor, çok canım acıyor... Sana aldığım hediyenin paketini elimden düşürüyorum. O ne? Bir köpek. Bir sokak köpeği kapıp kaçıyor paketi!! Hayıııırr!!'

'Valla benden uzun yaşayacaksın. Ben de tam evlilik yıldönümünü kutlayacaktım şimdi!'

'Bu gece evlilik yıldönümümüz mü? Ya bak, aşkım görüyor musun o kadar da parmağıma ip bağladım unutmayayım diye. Hatta bak ip burada. Eee ip nerede peki? Haydaaaa. Onu da bağlamayı unutmuşum iyi mi?! Ne olacak bu benim unutkanlığım Şinasi?'