Hani "Türk, öğün, çalış, güven" demiştin ya. Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalışmaya vakit kalmadı. Kimselere de (kendimiz dahil) güvenmiyoruz. Sadece seninle övünüyoruz.
Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. Klipler, zamlar, işkenceler, darbeler. Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu. Ve de devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini. Senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar. Alkışladık.
Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize.
Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi. Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz.
Hala "izindeyiz" ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor. "İzinde" olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık. Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden. Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini bile yapamadık. Ata'm! Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık.
Adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurttaşların. İntihar etmek için. Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. Çünkü biz izindeyiz Ata'm. Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var.
Her sabah güne "Türküm, doğruyum, çalışkanım" diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerlerde sürünüyor.
Köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor. Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç. "Beni emanet ediniz" dediğin doktorların biliyorsun seni "geç teşhisten" erken yolcu ettiler.
Merak etme "izindeyiz" Ata'm. O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında. Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya,
söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar. O gün yazdıklarını, bugün ağza alamayacak haldeyiz.
Seni asmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz Ata'm. Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. Pislikler büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar.
Şu "izindekiler"in listesini bir görsen inanamazsın Ata'm. Kendini tanıyamazsın. Özlü sözlerini paylaşamıyorlar. Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin "küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir" sözünü gitmişler itfaiye kapısına asmışlar.
Bağışla bizi... İzindeyiz Ata'm...!!!