Aşk bir kelebeğe benzer. Peşinden ne kadar koşarsan, senden o kadar kaçar. Ama onu kendi halinde uçmaya bırakırsan, hiç beklemediğin bir anda geliverir. Aşk seni mutlu eder, ama çoğu zaman acı verir. Fakat,eğer kalbini gerçekten hak edene verirsen, işte aşk o zaman özeldir.
Bu yüzden uygun zamanı bekle ve en iyisini seç. Eğer ‘umursamıyorsanız’ sakın ‘seni seviyorum’ demeyin. Duygular hakkında konuşmayın. Gerçekten hissetmiyorsanız hiçbir hayata dokunmayın. Başlamayı düşünmüyorsanız, gelecek hakkında konuşmayın. Eğer tek yaptığınız yalan söylemekse, sakın gözlerinin içine bakmayın. Bir erkeğin yapabileceği en zalim davranış, eğer karşılık vermeyecekse kadının aşık olmasına izin vermektir. Ve bu iki taraf için de geçerlidir.
Aşk ‘bu senin hatan’ demek değil, ‘üzgünüm’ demektir. ‘Neredesin‘ değil, ‘yanındayım’ demektir. ‘Nasıl yapabildin’ değil, ‘anlıyorum’ demektir. ‘Keşke şöyle olsaydın’ değil, ‘burada olduğundan mutluyum’ demektir.
Birbirinizle ne kadar uyumlu olduğumuzun ölçüsü, birlikte ne kadar yıl harcadığınız değil, birbirinizle ne kadar anlaşabildiğinizdir.
Aşık olun ama tutarlı olun, ısrarcı olmayın. Paylaşın ama adaletsiz olmayın. Anlayın, ama değiştirmeye çalışmayın. İncinin, ama acıyı kalbinizde tutmayın.
Eğer, birisinden ayrıldıysanız aşk acı verir. Birisi sizden ayrılmışsa daha çok acı verir. Ama, sevdiğinizin sizin ne hissettiğiniz hakkında hiç bir fikri yoksa, bu en fazla acıyı verir.
Hayat hakkında esas üzücü olan: biriyle karşılaşıp onu gerçekten sevmeniz, ama sonunda her şeyin düşündüğünüz gibi olmadığını anlamanız, ve yıllarınızı buna değmeyecek biriyle harcamış olmanızdır. Eğer birlikte olduğunuz kişi buna değmiyorsa bilin ki 10 yıl sonra da değmeyecektir, 20 yıl sonra da.