18 Aralık 2011 Pazar

HAYATI ISKALAMA LÜKSÜ YOK Kİ KİMSENİN...

Bir aşk veya ilişki için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur. Sen kendini paralarken, o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin. Yaptıklarınla değil yapamadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler de yoktur. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken, o ise "ama taaa bi zaman, şunu da yapmamıştın" diye cevap verecektir. Ve ne söylersen söyle, karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksın.
Üzülme, için rahat etsin, işte yaşanması gerekeni, yaşanması gerektiği gibi yaşadın. Sen kazandıklarını hatırla sadece. Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın, hatta mutlu oldun. Herkes kendinden sorumludur. Bir insan hayatı eksik yaşıyorsa, tam yaşamayı bilmiyorsa, sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok ki senin. Onun varsa eğer, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi kendinle barışık, yaşamaya devam edeceksin sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil ki. Epeydir okumaya fırsat bulamadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun, unuttun mu? Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu, arkadaşlığı, dostluğu... 
(Nazım Usta'dan tırtıklanmıştır.)
Her zaman doğru, her zaman güncel, binlerce yıl önce de doğruymuş, binlerce yıl sonra da doğru olacak. Okuduğun her kitaba, seyrettiğin her filme veya diziye, etrafında duyduğun, gördüğün, bildiğin, hatta yaşadığın her ilişkiye uyarlayabilirsin. Nietzsche'nin dediği gibi; "hayat hep kendini tekrar eder, sahne aynı kalır, sadece kişiler değişir". Nasıl? Anlamadım!... Nietzsche böyle bi şey dememiş mi? Nasıl yani?... Bence demiştir, demiştir, dememişse bile aklına gelmediğindendir, gelseydi aynen böyle derdi mutlaka...