5 Aralık 2013 Perşembe

KENTLEŞME: AMA NEYE RAĞMEN...

Kentleşmek günümüzde kaçınılmaz bir süreç: bunu biliyoruz. Ama daha az bedel ödeyerek ve daha fazla akıl ve mantık kullanarak olamaz mı acaba ?
Cinayet sadece bir canlıyı öldürmek değildir.
Doğayı, çevreyi, yaşam alanlarını, kaynakları "geri dönüşümsüz bir şekilde" yok etmek de bir cinayettir.
Hatta cinayetten bile daha fazla zarar verebilir.
Sadece kişiyi ve kişileri değil, bir topluma, bir nesle hatta nesillere de  zarar verebilir.
Tek farkı sonuçlarının hemen değil, zaman içinde yavaş yavaş görülmesidir.


Şimdi şu fotoğraflara bakıp, bunların doğayı koruduğunu söyleyebilir miyiz?
Çevreyle uyumlu diyebilir miyiz?
Estetik olduğunu iddia edebilir miyiz?
Bu sipsivri beton yığınlarına dünyanın parasını veren kişiler acaba buralarda oturdukları için mutlular mı?
Acaba ne hissediyorlar?


Bu zevksiz beton yığınlarının projelerini yapanlar hangi okullardan mezun oluyorlar?
Nasıl bir eğitim alıyorlar? Ya da aldıkları eğitime ihanet mi ediyorlar?
Bu şehirlerin belediye başkanları acaba sık sık gittikleri Avrupa ve Amerika'daki şehirlerde hiç mi etrafa bakmıyorlar? Sadece oralara gezmeye, eğlenmeye para harcamaya gittikleri belli. İnsan azıcık da gördüklerinden ders almaz mı?
O kadar yıl başkanlık yaptıkları belediyelere ve şehirlere hiç mi acımazlar? Sonunda onlar da ölecek ve onların çocukları da bizim çocuklarmızla birlikte bu çirkin şehirlerde yaşayacaklar. Bu soyuna, milletine, aslına ihanet değil de nedir? Bunları yapanların ve sebep olanların hiç mi vicdanı sızlamaz?
Bunların yanıtlarını bilmek mümkün değil.
Ama gün gelecek bunlar hep araştırma konusu olacak.
Ama kaybettiklerimiz asla geri gelmeyecek.

 Aşağıda bu konuda hazırlanmış güzel ama iç karartıcı bir video izleyeceksiniz:


Doğayı korumak için direnen ve eylem yapanlar her türlü şiddete ve suçlamaya maruz kalırken, hatta uyduruk suçlamalarla ceza alırken, topluma karşı bu ihaneti yapanlar, doğayı ve çevreyi katledenler her zaman olduğu gibi cezasız kalacak.
Bu çarpıklıklar ve haksızlıklar insanın içini acıtmaz mı?


Son söz: Fuzuli’den


Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.

Çektiğim alamı bir ben bir de Allah’ım bilir.