Kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden.
Kadın denilen kayıp kıtayı keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra, belki birkaç sene, belki birkaç saat, ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "Acaba yanlış kıtada mıyım? " telaşına kapılırlar.
Kadın denilen kayıp kıtayı keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra, belki birkaç sene, belki birkaç saat, ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "Acaba yanlış kıtada mıyım? " telaşına kapılırlar.
Oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kâşifin kıtayı algılayış biçimidir. Asgari topoğrafya bilgisinden yoksun oluşudur.
Kıta'nın, bazen kâşife göre mevsim değiştirebilen, aynı anda birkaç iklimi bir arada yaşayabilen potansiyelini algılayamayışıdır. Güverteden karanın görünüşüyle, kıtadan kâşifin görünüşü arasındaki farkı kavrayamayışıdır.
Bu pusula hatasından dolayı, kaç erkek olağanüstü bir keşfin kenarından dönmüştür. Kaç kâşif, henüz keşfetmediği kıtaları yok sayarak gerçek yüzölçümünü bilmeden, yaşadığı bir kıtanın kıyısında tüketmiştir ömrünü kim bilir?
Ve kim bilir kaç kıta uzaktan gülümseyerek izlemiştir, çevrede kendisini arayan şaşkın kâşiflerin nafile turlarını!....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder